Son dönemde yeni bir dergi furyası yaşıyoruz. “Öküz” ve “Harman” dergilerini yaratan ekibin Mart 2013’te “Ot” dergisini çıkarmasıyla başladı her şey. “Maksat yeşillik olsun” sloganıyla yola çıkan “Ot”, gençlerin okuyabileceği, kanka muhabbetinin yapılabileceği kültür, sanat, edebiyat dergisiydi. “Öküz”le başlayıp “Ot”la devam eden bu yeni tarz dergicilik “Kafa” ve “Fil”le çeşitlendi, renklendi, şenlendi. Eylül 2014’te gazeteci Candaş Tolga Işık, Kafa Dergi’yi çıkardı. Derken Ocak 2015’te Leman Grubu “Deveden büyük fil var” sloganıyla Fil’i yayımladı. Bu üç dergiden farklı bir kulvarda koşan “Kafka Okur” ve “Naber” var bir de. Eylül 2014’te “Ben edebiyattan ibaretim…” sloganıyla blog’tan dergiye evrilen “Kafka Okur” yola koyuldu. Sonra “Uykusuz”un kurucu çizeri ve yazarı Umut Sarıkaya, Şubat 2015’te üç aylık süreli mizah-karikatür ve edebiyat dergisi “Naber”in ilk sayısını çıkardı. Ve ağustos ayında, sayfalarında “OTlak” isimli bir bölüme yer veren “Ot”, aynı ismi taşıyan yeni bir dergiye imza attı. “Maksat çizgili olsun…” sloganıyla çıkan üç aylık çizgi öykü dergisi OTlak hayatımıza dahil oldu. Peki ama bu yeni tarz dergiler nasıl böyle birden pıtrak gibi çoğaldı? Hangi amaçla yola çıktılar? Kafa Dergisi Yayın Koordinatörü Ayça Derin Karabulut, Kafka Okur Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Demir ve Fil Dergisi Editörü Onurkan Avcı ile bu sorulara cevap aradık…
Elif Şahin Hamidi // Remzi Kitap Gazetesi
Yazının Tümünü Okumak İçin >> Remzi Kitap Gazetesi